Programımızın konukları Nakliyat İş Sendikası Örgütlenme Daire Başkanı Erdal Kopal ve Yurtiçi Kargo'da 6 yıl çalışmış olan Cemal Aslan ile 7 yıl çalışmış olan Abdullah Alaca idi. Konuklarımızla Yurtiçi Kargo'da sürdürülen sendikalaşma mücadelesini ve işten çıkarmaları konuştuk. Konuklarımız, Yurtiçi Kargo'da çalışma koşullarının zorluklarını ve olumsuzluklarını anlattılar. Sabah 8 30'da başlayan çalışmanın çoğunlukla 23'e kadar sarktığını ve buna rağmen mesai ücreti alamadıklarını, kendilerine her ay mesai ücreti istemediklerine dair sözleşmeler imzalatıldığını belirttiler. Uzun çalışma saatleri ve ağır yükler nedeniyle zorlu çalışma koşullarına rağmen işçilerin aldığı ücret ise 900 lira. Üstelik de sadece öğle yemeği verildiği için akşam yemeklerini ve servis olmadığı için de yol paralarını da kendileri karşılamak zorundalar. Bu koşullar altında sendikalaşma çabası içerisine giren işçiler "istihdamda daralma", "zarar ettikleri" gibi gerekçelerle işten çıkarıldıklarını ancak asıl gerekçenin sendikalaşma çabası olduğunu söylediler.
Yurt genelinde işten çıkarılan Yurtiçi Kargo çalışanlarının sayısı 60'a ulaşmış durumda. İstanbul'da Yurtiçi Kargo'nun Kadıköy ile Moda şubelerinde ve Haramidere'deki aktarma merkezinde işçiler direnişe geçmiş durumda. Direnişe dair bilgilere Nakliyat İş Sendikasının internet sayfasından ulaşabilmek mümkün.
Direnişteki işçiler, dinleyicilerimizden Yurtiçi Kargo'yu protesto etmelerini ve kınama mesajları çekmelerini istediler ve işten çıkarmalar devam ederse boykot çağrısı yapacaklarını ifade ettiler.
Açıklamak isteğim şeyler: İlgili kargo firması öncelikle şube ve acentelerde %100 hak sahibidir.İşe alınacak ve işten çıkacak olan personel ilişiğini bölge md.lüğünden keserek çıkar.Şubeler bu konuda hak sahibi değildir.Maaşlarını da ilgili acentalar hak ediş üzerinden maaşları yattığından paraları kesinlikle yatar.Acentalar bu parayı ödemek zorundadır.Ha arkadaşlar geç çıkmaktan şikayetçi...işlerini erken bitirdikleri zaman onlara kim çıkmayın diyor? ama her gün aktarma aracı geç çıktığında acenta sahibine bölge md.lüğünce ceza kesildiğini, hesaplar kapanmadan personel çıkınca kasanın nasıl kapandığını hangi arkadaş biliyor. Ha zarar etmiyor diyorlar..kaç şube 2012 yılında zarar etmemiş biliyorlarmı.Anlaşmalı firmalardan alınan kargoların %70 indirimli gittiğinden,belki zamanla bir kamyon kargonun sadece 1500 tl.gittiğinden,acentaya aylık verilen iş kotasının tutturulamadığında o acentanın kendi giderini bile karşılayamadığını, 400.000 tl aylık ciroya sahip bir acentanın zarar ettiğini bu arkadaşlar biliyorlar mı? Bence siz bir de acenta sahibini kanuşturun..(kimlik vermeden)yılın 4 ayı kazan acentanın geri kalan 8 ayda cebinden yediğini, acentalık başlangıcında açık senetlerin imzalatıldığını, her acentanın en az 50-60 bin TL.vergi borcu olduğunu, bunedenle işten ayrılamadıklarını açıklyın..aslında acentalar sendikalı olmalı. ama hemen defterini dürerler..açık senet hemen işleme konur. Bu arkadaşalr yüzünden ankarada kaç acenta müdürü işinden oldu..bunları araştırın.Sendika içinde bulunan işten çıkarılmış acenta müdürlerinden bularak orada konuşturun bence..
YanıtlaSilBu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilYorumlarımızı düşüncelerimizi ve duygularımızı ifade etmek için kullanalım ancak hakaret etmeyelim. Ne yazık ki hakaret içeren yorumlarınızı yayından kaldırmak zorunda kalıyoruz. Haklı olanlar, hakaret etmeden de haklarını savunabilmeli diye düşünüyoruz...
YanıtlaSil