Vicdan ve Adalet Nöbeti'ndeki aileler 15. nöbetlerine ilişkin basın bülteni yayınladılar. Bu bülteni dinleyici ve okuyucularımızla paylaşıyoruz:
VİCDANLAR İŞ CİNAYETLERİNDE YAŞAMINI YİTİREN İŞÇİLER İÇİN NÖBET TUTTU
“İş
kazası değil, cinayet” sloganıyla her ayın ilk pazar günü
Taksim-Galatasaray Meydanı’nda, iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin
ailelerinin sürdürdüğü “Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin” 15’incisi
gerçekleştirildi. Basın açıklamasını Esenyurt Marmara Park AVM
inşaatında çadır yangınında hayatını kaybeden Barış Kıyak’ın kardeşi
Damla Kıyak okudu. İş cinayetlerinin kadın erkek demeden, ülkemizin dört
bir yanında devam ettiğini vurgulayan Kıyak, İşçi Sağlığı ve İş
Güvenliği Meclisi’nin Şubat ayı için hazırladığı rapora göre 50 işçinin
hayatını kaybettiğini belirtti.
21 yıl önce 263 işçi hayatını kaybetti
Damla
Kıyak, yakın zamanda meydana gelen iş cinayetlerini hatırlatarak,
Afşin-Elbistan’da 10 Şubat 2011’de göçük altında kalan 9 işçi ve
Adana-Kozan’da 24 Şubat 2012’de baraj tünel kapağının patlaması sonucu
hayatını kaybeden 10 işçiden 5’inin naaşlarına halen ulaşılamadığını
aktardı..Yetkililerin ailelerin kederlerini anlamasını, duyarlı
insanların yaşananlarını hatırlamasını temenni ettiklerini belirtti.
Kıyak, “Zonguldak'ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese
Müdürlüğü maden ocağında 3 Mart 1992'de meydana gelen grizu patlamasında
yaşamını yitiren 263 maden işçisini, ölümlerinin 21'inci yılında ve
bütün iş cinayetlerinde kaybettiğimiz kardeşlerimizi rahmetle anıyoruz;
yakınlarına sabır, hasta ve yaralı olan kardeşlerimize de şifa
diliyoruz” dedi. Adalet mücadelesini sürdüren ailelerin davaları
hakkında son duruma değinen Kıyak, bu nöbette SEDAŞ’ın taşeron
firmasında çalışırken yanarak yaralanan, 6 ay yoğun bakımda kalmasının
ardından hayatını kaybeden Volkan Şengel’in aliesi ve avukatını
dinleyeceklerini söyledi.
“Benim oğlum yandı, başka oğullar yanmasın”
15’inci
Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin röportajcı gazetecisi Müjgan Halis Volkan
Şengel’in annesine söz verdi. Şengel’in annesi, askarden döndükten sonra
SEDAŞ’ın taşeronunda çalışmaya başlayan oğlunun 13 ay sonra yanarak
hayatını kaybettiğini annlattı. “Benim oğlum yandı, başka oğullar
yanmasın, evlatlarımız ölmesin. Oğlumu yaktılar, karşılığı 12 bin lira
para cezası. Hapis yatsınlar, ihmali olan herkes ceza çeksin; ben para
cezasını kabul etmiyorum, sorumlu olan herkesin yargılanmasını istiyorum
Ben yandım, başka analar yanmasın,”dedi.
İşçinin hayatının bedeli: 12 bin lira
Şengel
ailesinin avukatı Meryem Asıl, Volkan Şengel ile iş arkadaşının
25.07.2010’da ağaç budarken yanlış yüksek gerilim hattında elektrik
kesildiğinden akıma kapıldığını; ıskantaları olmadığından hatta elektrik
olup olmadığını kontrol edemediklerini; güvenlik namına hiçbir
teçhizatlarının olmadığını, araç bozuk olduğundan 25 dakika boyunca
aşağıya indirilemediklerini anlattı. Asıl, 21.02.2012’de ceza davasının
son duruşmasının görüldüğünü, bilirkişi raporuna göre SEDAŞ’ın iş
cinayetinden sorumlu tutulmadığını, sadece Halit Günay’ın sahibi olduğu
taşeron firmanın sorumlu tutulduğunu, ancak verilen cezanın da 12 bin
liralık para cezasına çevrildiğini aktardı.
İşçiler ölüyor, çark aynı çark
Müjgan
Halis sözü Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni sürdüren diğer ailelere verirken,
anlatılan her hikâyenin aynı ihmal zincirinin sonucu olduğu bir kez
daha görüldü. BEDAŞ’ın taşeronunda 2010 yılında tıpkı Volkan Şengel gibi
elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Erkan Keleş’in kardeşi,
“Gebze SEDAŞ’ta meydana gelen iş cinayetiyle ağabeyimin ölümü arasında
hiçbir fark yok. İşçiler ölüyor, çark aynı çark. İstanbul’da, Gebze’de
bunlar oluyorsa Anadolu’da neler oluyor, kimbilir. Kardeşimin ölümünden
sorumlu herkesin yargılanmasını istiyoruz,” dedi. Nöbet tutan ailelerin
acılarının ortaklığına değinen Keleş, “Hiç kimse bizim tarafımıza
geçmesin. Acı yaşanmadan, iş cinayetlerinin önlenmesi için bizim
yanımızda olsunlar, destek versinler” diyerek duyarlı insanları nöbete
ve davalarını takip etmeye davet etti.
23
Ekim 2011’de Van’da meydana gelen 2. depremde, Bayram Otel’de hayatını
kaybeden gazeteci Cem Emir’in babası,bütün sorumluların yargılanması
için geçtiğimiz hafta Adalet Bakanlığı’na gittiklerini, suç duyurusunda
bulunduklarını, CHP, MHP ve DTP ile görüştüklerini ve davalarının peşini
bırakmayacaklarını anlattı.
Arka Sıradakiler
dizisinin çekimleri sırasında, 1 Mayıs 2012’de hayatını kaybeden set
işçisi Selin Erdem’in annesi, kızının ölümünün ardından jet hızıyla dava
açılması nedeniyle kızının hakkını arayamadıklarını, kızının Sine-Sen
üyesi olduğunu, Sine-Sen’in kızının hakkını aramasına izin verilmediğini
anlattı. Uğraşları sonucunda kızlarının ölümünün basit bir trafik
kazası nedeniyle değil, “iş kazası” sonucu olduğunun raporunun
çıktığını, sorumluların tamamının yargılanması için adalet mücadelesine
devam edeceklerini aktardı.
31
Ocak 2008’de Davutpaşa’da meydana gelen patlamada eşini kaybeden İdris
Çabuk, mücadelelerinin sonucunda Zeytinburnu Belediye Başkanı’nı sanık
sandalyesine oturttuklarını, son duruşmada Belediye Başkanı’nın
ifadesinin alındığını hatırlatarak, diğer sorumluların da yargılanması
için mücadele edeceklerini, devlet kurumlarından görevlilerin
yargılanmalarını sağlamalarının diğer davalar için de emsal olacağını
belirtti.
Davalarda son durum
1
Umut Derneği, “İş Cinayetlerinde Adalet İçin Hukuk Koordinasyonu” adına
söz alan hukukçu Erbay Yucak davalar hakkında bilgi verdi. Ortada olan
bütün umutsuz tabloya rağmen aileler adalet mücadelesi verdiği için
Esenyurt davasında 5’i tutuklu 13 kişinin yargılandığını; Davutpaşa
davasında Zeytinburnu Belediye Başkanı’nın yargılandığını; set işçisi
Selin Erdem’in ölümünün “iş kazası” sayıldığını; Van Bayram Otel
davasında otel sahibi dışındaki sorumlular hakkında da soruşturma açılma
sürecine girildiğini ifade etti.
Esenyurt yıldönümüne davet
Esenyurt
Marmara Park AVM önünde, Esenyurt çadır yangının birinci yıldönümü
nedeniyle 10 Mart 2013’te yapılacak olan anma etkinliğine ve 7 Nisan
Pazar günü 13.00’tegerçekleştirelecek 16. Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne
katılım çağrısıyla 15’inci nöbet sonlandı.
Yorumlar
Yorum Gönder