Vicdan ve Adalet Nöbeti'ndeki aileler 1 Mart günü görülen Esenyurt Davasına ilişkin Basın Bülteni yayınladılar. Bülteni dinleyici ve okuyucularımızla paylaşıyoruz:
Vicdan ve Adalet Nöbeti Basın Bülteni - 1 Mart 2013
Esenyurt Davasının 5. Duruşması Görüldü
İstanbul-Esenyurt’ta 11 Mart 2012 tarihinde Marmara Park AVM inşaatında çıkan yangında 11 işçinin hayatını kaybetmesiyle ilgili davanın 5. duruşması bugün Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma öncesinde yangında hayatını kaybeden işçilerin aileleri adliye önünde bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını aileler adına Damla Kıyak okudu.
5. duruşma, ailelerin avukatları tarafından dava dosyasına girmesi sağlanan belgeler ve şirketler arası sözleşmelerden tespit edilerek 4. duruşmada dinlenmesi talep edilen ve mahkemece kabul edilen kişilerin dinlenmesiyle başladı.
Marmara Park AVM AŞ ile Kayı İnşaat arasındaki sözleşmede denetim ve planlama koordinatörü olarak adları geçtiği halde bugüne kadar hiçbir yerde ifadesine başvurulmamış olan Tarık Onat ve Erol Eryürek dinlendi.
Planlama koordinatörü sözleşmede kendine atfedilen görevi bilmiyor
Tarık Onat, Marmara Park ve Sanat Yapı Denetim’le aralarında bir sözleşme olduğunu, bu anlaşma dışında iş-işçi güvenliği ve sağlığı konusunda daha özel bir organizasyon olduğunu bilmediklerini söyledi. Kendisinin ECE çalışanı olmasına rağmen, ECE ve Marmara Park arasındaki ilişki hakkında bir fikrinin olmadığını, Marmara Park ve Kayı İnşaat arasındaki sözleşmede tanımlanan görev tanımı ile kendi anlatımı arasındaki çelişkiyi ise açıklayamadığını, sözleşmedeki görev tanımından haberi olmadığını ifade etti.
Erol Eryürek, projelerin sahada uygun imal edilip edilmediğiyle ilgili görevi olduğunu söylerken, bürodan hiç çıkmadan, sahaya gitmeden nasıl yaptığı sorulunca, haftada 2 gün sahaya gittiğini beyan etti. İş ve işçi güvenliğine dair hiçbir şey yapılmadığı Eryürek’in ifadelerinden çıkan çarpıcı bir sonuç oldu.
Marmara Park şirketinin TC vatandaşı Genel Müdürü Nuri Şapkacı, bir önceki duruşmada dinlenmesi talep edilen önemli tanıklardan biri olarak ifadesini verdi. Şapkacı, Marmara Park’ta genel müdür ve mali işler sorumlusu olmasının yanı sıra ECE Türkiye firmasında da genel müdür yardımcısı ve mali işler sorumlusu olarak çalıştığını söyledi. Şapkacı, Kayı İnşaat ile Marmara Park arasında yapılan sözleşmelerin sadece mali kısımlarına vakıf olduğunu, bu anlaşmanın “anahtar teslimi yapılan bir anlaşma” olduğunu, “bu anlamda inşaatın planlanmasından, mekanik elektrik işlerinden başından sonuna, bitirilmesinden Marmara Park’a teslimine kadar Kayı İnşaat sorumludur” diyerek taşeronlaşmanın işverenin sorumluluğu üzerinden atmanın bir yolu olduğunu ifade etmiş oldu.
Yapı denetim firması ortağı ve yetkilisinin Yapı Denetim Kanunu’ndan haberi yok
Duruşmanın ikinci yarısında AVM inşaatının denetiminden sorumlu olarak çoğu tanık ifadesinde de adı geçen Sanat Yapı Denetim firmasının Müdürleri Gökçen Kahraman ve Rahmi Deniz Fırat tanık olarak ifade verdiler. Sanat Yapı’nın hissedarı ve aynı zamanda Yetkili Müdürü Gökçen Kahraman Marmara Park ile sözleşme imzaladıklarını ve kendilerinin sadece şantiye alanındaki iş güvenliğinden sorumlu olduklarını şu sözlerle ifade etti: “Kalıp güvenli mi, yerinde çakılmış mı diye bu tarz kalite kontroller yapıyoruz… İşçilerin kaldığı yerlerle bizim bir ilgimiz yoktu.” Ayrıca, Kahraman şantiye alanında iş sağlığıyla ilgili önlemlerin alınmasını kontrol ettiklerini ve genel anlamda bazı eksiklikler konusunda sözlü uyarıda bulunduklarını söyledi. Bunun üzerine ailelerin avukatı Kahraman’dan en başta teyidini aldığı “Yapı Denetim Kanunu”na tabi olduklarına ilişkin ifadesine dayanarak, “Yapı Denetim Kanunu 2. Maddesi’nin ilgili fıkrasına göre eksikliklere ilişkin Çalışma Bölge Müdürlüğü’ne şikâyette bulundunuz mu?” diye sordu. Kahraman böyle bir şikâyetin olmadığını, kendilerinin sadece sorumlu oldukları alanla ilgilendiklerini söyledi.
Yapı denetim firmasının şirket müdürü tanık Rahmi Deniz Fırat kendi sorumluluk alanıyla ilgili Kahraman’la aynı doğrultuda ifade verdi. Fırat ayrıca “Yapı Denetim Kanunu’nun iş sağlığı ve iş güvenliği konusunda tarafıma yükümlülükler getirdiğini bilmiyorum. Ben işletme mezunuyum ve yöneticiyim, iş güvenliği eğitimim yok” diyerek durumun vahametini gözler önüne sermiş oldu.
Şirketlerin “iyilik etme” adı altında ailelere teklif ettiği, şikâyetlerini geri alma şartına bağladığı paraların kaynağı çıktı… Meğer sigortadanmış…
Duruşma, Kayı İnşaat’ın iki genel müdürünün ifade vermeye çağrılmasına, yakalama kararı bulunan KALDEM ortağı Mehmet Altun’un yakalanmasının tutuklanmaya çevrilmesine ve bugüne kadar yapılan arama faaliyeti hakkında emniyetten bilgi sorulmasına, 4. duruşmada açığa çıkan ve belgesi dosyaya yeni girmiş olan sigorta poliçelerine dayanarak yapılan ödemeleri ve hasar dosyalarını gösteren belgelerin istenmesine, dinlenmeyen tanık ve diğer kişilerin dinlenmesi taleplerinin kabulü, tahliye istemlerinin reddine karar verilerek 19 Nisan 2013 tarihine ertelendi.
Yorumlar
Yorum Gönder