Emeğin Gündemi'nin Bugünkü Konukları Koç Üniversitesi Direnişçileri Olacak... Koç Üniversiteli Öğrenciler Taşeron İşçilerin Direnişinin Sonlandırılmasına Dair Açıklama Yaptılar

Emeğin Gündemi

Bugün yayınlanacak programımızın konukları Koç Üniversitesi'nin direnişleri kazanımla sonuçlanan taşeron işçileri ve bu direnişe destek veren Koç Üniversitesi akademisyenleri olacak.

2 Nisan günü başlayıp 9 Nisan günü sabaha karşı sona eren Sona eren direnişe ilişkin olarak Koç Üniversiteli Öğrenciler bir açıklama yaptılar. Açıklamanın tam metni aşağıdadır:

Emeğin Gündemi
Koç Üniversitesi Taşeron İşçilerinin Çocukları Direniş Alanında
Tüm Koç Üniversitesi bileşenlerine ve kamuoyuna,


2 Nisan 2013’te yıllarca okula emek vermiş işçilerimizin hukuka aykırı ve onur kırıcı biçimde işten çıkarılmaları sonucu işçilerle birlikte başladığımız direniş 8 Nisan tarihi itibariyle sona ermiş, Koç Üniversitesi ile çalışanlar arasında uzlaşma sağlanmıştır. İşçilerimiz eski taşeron ile iş akitlerini bitirip tazminatlarını alacak, yeni taşeron firmalar ile anlaşma imzalama sürecine başlayacak ve üniversitemizde çalışmaya devam edeceklerdir. Ancak dün yaşanan gelişmelerin gerçeği yansıtmayan şekillerde aktarıldığını görmemizin ardından kamuoyunu doğru bilgilendirmek sorumluluğuyla bu açıklamayı yazmaya karar verdik.

Öncelikle iki gün süren müzakereler sonucunda 7 Nisan akşamı Koç Üniversitesi idaresi, müzakere heyetimize düzeltilmiş bir taahhütname göndermiş ve bunun anlaşmanın son hali olduğunu vurgulamıştır. Bu anlaşmadaki maddeler üzerinde uzlaşan taraflar prensipte anlaşmış ve maddeler kamuoyuna duyurulmuştur. Yine okul idaresi prensipte anlaşılan bu maddelerin 8 Nisan sabahı en geç 11.00’a kadar imzalanacağını belirtmiştir. Ancak 8 Nisan’da imzalar alınamadığı gibi okul idaresi bu konuda açıklama yapmaktan da kaçınmıştır. Okul idaresi müzakereler bittiği için işçilerin okul içinde beklemesi talebini de “kesinlikle hayır” diyerek reddetmiş, işçileri soğuk hava ve yağmur ile sınama yoluna gitmiştir. Akşam saatlerine gelindiğinde bu çabanın sebebi anlaşılmıştır zira taahhütnamede, sözleşmeyi devralan yeni bir taşeron firma olması durumunda, çalışanların üniversitedeki işlerine devam etmesi üzerinde prensipte anlaşılmış olmasına rağmen,  bu madde metinden çıkarılmıştır. Yani Koç Üniversitesi yönetiminden talep edilen iş güvencesi geri çevrilmiştir. Taahhütnamedeki esaslı maddelerden birine konulan bu çekince, anlaşma üzerinde karar verme sürecinin devamına ve okul idaresinin müzakere sürecindeki güvenilirliğinin sorgulanmasına yol açmıştır. Tepkimizin ve direnişimizin 8 Nisan tarihinde de devam etmesi bu nedenledir.

Dolayısıyla Sayın Umran Inan'ın mesajında iddia ettiği gibi herhangi bir kandırılmanın olmadığı doğru degildir. Yine sayın rektörümüzün mesajından alıntıyla “bütün verdiğimiz sözleri yerine getirmiş bulunuyoruz” ifadesi doğru değildir. Bunu doğru olmadığının farkında olan rektörümüz dekan ve dekan yardımcıları aracılığı ile bir mesaj yollama gereği duymuştur. Yolladığı mesajda taahütnameden kaldırılan maddeyi imzalamanın teknik sebeplerle mümkün olmadığını ancak yeni taşeronla sözleşme yapılması durumunda işçi devri yoluyla iş güvencesi sağlanacağına dair şeref sözü verdiğini ve 200 öğretim üyesinin de bunun garantörü olacağını belirtmiştir. Biz de buradan verilen bütün sözlerin takipçisi olacağımızı ve tutulmaması halinde mücadelemizi sürdüreceğimizi belirtmek istiyoruz.

Aynı şekilde Öğrenci Konseyi başkanının rektöre attığı ve rektörün bütün okula ilettiği mailde yer alan “tüm taleplerin kabul edildiği ve direnişin anlamsız kaldığı” yönündeki görüş de gerçekleri yansıtmamaktadır. Sürecin başından beri işçilerin haklarını savunduğunu iddia eden, 4 Nisan’da attığı mailde ise “bu süreçte elini taşın altına koymaya hazır olduğunu” belirten Öğrenci Konseyi sürece çok büyük katkılar sağlama gücüne sahipken bundan kaçınmıştır. İşçileri desteklediğini belirten bir deklarasyonda bulunmamış, büyük bir hak gaspının söz konusu olduğu meseleyi iletişimsizlik problemine indirgemiş ve saptırmıştır. Bu gerçeklere yönelttiğimiz eleştiriler karşılığında devamlı “biz içeride süreci yönetiyoruz” cevabı aldığımız Öğrenci Konseyi’nin içeride süreç yönetmek derken ne kastettiğini de konsey başkanının son attığı mail gözler önüne sermiştir. Bu mail, seçimle göreve gelen ve okul öğrencilerini temsil etmesi gereken ve bir konseyin tutumu hakkında ciddi hayal kırıklığı ve meşruiyet sorgulamalarına yol açmıştır.
 
Bunların yanında direnişin sonucunda işçilerimiz lehine birçok kazanım sağlanmıştır. Taahhütnamede düzenlenen "Taşeron İzleme Kurulu"nu önemli bir kazanım olarak elde etmiş bulunmaktayız. Taşeron denetleme kurulu üyeleri seçimle belirlenecek ve idareden bağımsız olacaktır. Çalışanların haklarını güvence altına almak için işçilerin çalışma koşulları ve taleplerini değerlendirecek ve taşeron firmanın iş kanununa uygunluğunu gözleyecek bu kurul Türkiye'de bir öncü niteliğindedir. Bunun yanında işçilerin birtakım sosyal ve kültürel hakları garanti altına alınmış, çalışma koşullarının iyileştirilmesi konusunda aşama kaydedilmiş, işçilere yapına taciz ve hakarete karşı yaptırım uygulamanın önü açılmıştır.  Sonuç olarak işçilerimizin oy çokluğuyla aldıkları kararla, yeni anlaşma koşulları kabul edilmiştir. Haklı direnişimiz, lehimize sonuçlanmıştır ve işçilerimiz yeniden Koç Üniversitesinde çalışmaya başlayacaklardır. Bu süreçte bizleri destekleyen herkese teşekkür ederiz.

 Bu süreç taşeron sisteminin sorunlarını bir kez daha apaçık ortaya koymuş, Koç Üniversitesi işçileri ve okulun diğer bileşenlerinin bu sorunlar karşısındaki direnme ve dayanışma gücünü gözler önüne sermiştir. Koç Üniversiteli öğrenciler olarak bu sistemin yarattığı sorunların, hak gasplarının, sömürünün önüne geçmek adına mücadelemiz kamuoyunun da desteğiyle devam edecektir.

Koç Üniversiteli Öğrenciler

09.04.2013


Yorumlar