3 Temmuz 2013 Konuklarımız VideOccupy'dan Güliz ve Özge Konumuz Gezi Parkı ve VideOccupy


Emeğin Gündemi

Gezi Parkı İsyanı sürecinde, yaşanılanlara ilişkin görsel hafızanın tutulması ve arşivlenmesi önemli bir gereklilikti. Videoccupy, bu işe gönül vermiş bir grup insanın bir video kolektifi olarak bu sorumluluğu üstlenmesi ile 2 Haziran günü kuruluyor. 27 Mayıs günü başlayan protestoların görüntülerinden başlayarak bir görsel hafıza oluşturmaya başlayan Videoccupy, sürmekte olan forum ve eylemlilikleri de takip ediyor ve arşivliyor.

Konuklarımız Güliz ve Özge ile Videoccupy'ı, "ana akım medya"nın gözler önüne serilen "hükümete iliştirilmiş" halini, alternatif oluşumların önemini ve Gezi Parkı'nın grev ve direnişte olan işçilerine dair gözlemlerini konuştuk.

Videoccupy'ın videoccupy.org adresinden ulaşılabilecek bir internet sitesi ile facebook ve twitter hesabı var. Ayrıca kendilerine  videoccupy@gmail.com mail adresinden ulaşabilmek mümkün.

Söyleşimizin kaydını aşağıdan dinleyebilirsiniz:


Videoccpy'ın internet sitesinde yer alan açıklamasını da dinleyici ve okuyucularımızla paylaşıyoruz:


İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait Taksim Yayalaştırma Projesi kapsamında Taksim Gezi Parkı'nın kuzey girişindeki ağaçların kesilmesi ve parkın bir kısmının yok edilmesine karşı 27, 28 Mayıs 2013 tarihlerinde Taksim Dayanışması Platformu'nun çağrısıyla küçük bir grubun başlattığı protestolar, giderek daha büyük bir harekete dönüştü, kitleselleşti. 29 ve 30 Mayıs'ta güvenlik güçlerinin protesto yapan gruba yönelik sert müdahalesi protestonun halkasını genişletti. 30 ve 31 Mayıs tarihlerinde İstanbul'da iki gün süren çatışmalar sonunda protestoya katılan yüzbinlerce insan 1 Haziran'da Taksim Meydanı'na çıktı ve Gezi Parkı Nöbetini yeniden başlattı. Hızla diğer şehirlere de yayılan hareketin odağı haklar ve demokrasi mücadelesi olarak adlandırıldı.

2 Haziran'da Videoccupy adıyla kurduğumuz video kolektifi, 27 Mayıs'ta başlayan protestolardan günümüze, tüm sürece ilişkin görsel hafızanın tutulması ve arşivlenmesini amaçlıyor. Cep telefonlarından, video kameralarına, ipad ve benzeri pek çok araçla yapılan görüntü kayıtlarını arşivine almaya devam ediyor. Arşivde toplanan tüm malzemeler, internet üzerinde bir portalda belirli bir sınıflandırmayla işlendikten sonra izlemeye açılacak. Görüntülerin kullanılmasına ilişkin sorularınız için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Kentteki kamusal alanların yeniden kamuya açılmasına yönelik barışçıl niyetler taşıyan bu hareketlere paralel biçimde Videoccupy Kolektifi hem bu niyetleri görünür kılmayı hem de görüyorum'un özgürleşme potansiyellerini icat etmeyi arzuluyor. Jacques Ranciére, özgürleşmenin bakma ve eylem arasındaki karşıtlık sorgulandığı zaman başladığını söylüyor. Biz ürettiğimiz, çoğalttığımız ve paylaştığımız videogramların bu ara bölgede yer aldığını düşünüyoruz. Sürece tanıklığımız, medyanın manipüle ettiği görüntülerden, iktidarın fişleyici kayıtlarına karşı otoriter bakıştan bağımsız, video ile özgürleşmenin ara bölgelerinde gezinmeye devam ediyor. Çünkü biz yalnız bu süreçte değil, her zaman, özgürleşmenin bir aygıtı olarak videoyu kullanıyoruz; göstermiyoruz, bir eylem olarak görüyorum'un potansiyellerini icat ediyoruz. Bugün aramızda olmasını en çok arzu ettiğimiz dostlarımızdan biri, sevgili Ulus Baker'in dediği gibi "bütün çabalar video yani 'görüyorum' içindir –'göstereceğim' ya da 'görmeye geldim' gibisinden değil..."
Siz de mevcut görüntülerinizin arşivimizde yer almasını istiyorsanız, internet üzerindeki video portallarından birine yükleyip linkini videoccupy@gmail.com adresimize gönderebilirsiniz. Arşivin düzenlenmesini kolaylaştırmak açısından, kaydettiğiniz görüntüleri isim, yer, gün/saat, olay şeklinde klasörleyebilirseniz seviniriz.

Yorumlar