22. Vicdan ve Adalet Nöbeti, 6 Ekim Pazar günü tutuldu. Nöbete ilişkin basın açıklamasını dinleyici ve okuyucularımızla paylaşıyoruz:
22’inci Vicdan ve Adalet Nöbeti Basın Bülteni ‒ 6 Ekim 2013 Pazar
“GEÇ GELEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR!”
“İş cinayetlerinde” hayatını kaybedenlerin yakınlarının adalet mücadelesi için bir araya gelmesiyle oluşan “Adalet Arayan İşçi Aileleri” her ayın ilk pazar günü Galatasaray meydanında nöbet tutmaya devam ediyor. Aileler bu ay “Vicdan ve Adalet Nöbeti”nin 22’incisini gerçekleştirdiler. Bu nöbetin röportajcı gazetecisi Ayça Örer’di.
Aileler adına basın açıklamasını Esenyurt’ta alışveriş merkezi inşaatı şantiyesinde çıkan çadır yangınında hayatını kaybeden Barış Kıyak’ın kardeşi Damla Kıyak okudu.
Eylül ayında en az 127 işçi daha hayatını kaybetti
Yapılan basın açıklamasında “işçinin hayatını kıymetsiz görme ve denetimsizlik” sonucu Eylül 2013’te en az 127 işçinin daha hayatını kaybettiği aktarıldı. Ayva toplamaya giderken hayatını kaybeden mevsimlik tarım işçileri, TOKİ’de ve özel inşaatlarda hayatını kaybeden inşaat işçileri, taşımacılık sektöründe hayatını kaybeden tır şoförleri, ülkenin farklı illerinde farklı işlerde çalışırken hayatını kaybeden işçiler ve çocuk işçiler dile getirildi. Aileler “bu nedenle adalet mücadelelerine ısrarla devam edeceklerini” belirtti.
“Yargılamalar doğru düzgün yapılmıyor”
“Ekim ayı nöbetine ‘Geç gelen adalet, adalet değildir’ diyerek başlıyoruz,” diyen aileler, birlikte takip ettikleri davalarda yaşadıklarına işaret ederek kendilerinin “ısrarlı takiplerine” rağmen “Ceza Kanunu’ndaki hükümler çerçevesinde bile yargılamaların doğru düzgün yapılmadığına” dikkat çekti. Bilirkişi heyetlerinin raporlarını süresinde vermediğine, tüm sorumluların tespit edilmesi yönünde davranmadığına, yargılama süreçlerinin uzadığına, bu uzun sürelerde mahkeme heyetlerinin değiştiğine, yeni gelen heyetlerin dosyaya hakim olmadığına değindiler. Bu durumun “her duruşmada aynı hüznü yeniden yaşamalarına neden olduğunu” paylaştılar.
Basın açıklaması sonrasında gazeteci Ayça Örer ailelere söz verdi; davalarda yaşanan son gelişmeler aktarıldı.
Davutpaşa davasında duruşma öncesi son gün bilirkişi istifası
Şubat 2008’de Davutpaşa’da maytap atölyesinde 20 işçinin hayatını kaybettiği patlamada kardeşini kaybeden Hakkı Güleç davada yaşanan gelişmeleri aktardı. Güleç, “Sürekli hâkimler değişiyor... Son duruşmada hâkim bize sanık muamelesi yaptı... Davutpaşa davası gerektiği gibi sonuçlansaydı, Esenyurt, Ostim ve benzerleri yaşanmazdı,” diyerek yargılama süreçlerinin sorunlarına değindi. Güleç, 4 Ekim’de 15’inci duruşması görülen davada aradan geçen 9 ayda bilirkişi raporu beklenmesine karşın bilirkişi heyeti üyesi idare hukukçusunun duruşmadan bir gün önce istifa etmesine tepkilerini dile getirdi.
1 Mayıs 2012’de Arka Sıradakiler dizisi setinde çalışırken hayatını kaybeden Selin Erdem’in kardeşi Sema Erdem söz alarak “Sadece şoför için sonuç alınan davada davanın genişlemesi için başvuru yaptık... Bir daha kimsenin başına gelmesin diye, bütün sorumluların yargılanması için burada olmaya devam ediyoruz,” dedi, dava sürecine ilişkin bilgi verdi.
Eylül 2010’da trafoda arıza giderme işinde çalışırken hayatını kaybeden BEDAŞ-Alkama işçisi Erkan Keleş’in kardeşi Haydar Keleş “Bizim ülkemizde işçilerin değeri yok, olanlar görmezden geliniyor,” dedi.
Van-Bayram Otel davasında karar duruşması 7 Ekim’de
İkinci Van depreminde Bayram Otel’de hayatını kaybeden gazeteci Cem Emir’in kardeşi Sinem Emir, sadece otel sahibinin yargılandığı davada yaşanılanları aktardı, “Biz iki yıldır kimin sorumluluğu varsa onun peşine düştük,” dedi. Depremden önce hasar tespiti çalışması yapılmamasına rağmen yapılmış gibi gösterilmesine ve dönemin Van valisinin kamuoyunu yanlış yönlendirici açıklamalarına dikkat çeken Emir, görülen son duruşmada dava karar aşamasına gelmişken duruşmanın ertelenmesine olan tepkisini dile getirdi. Emir, “Görevini ihmal eden hiçbir kamu görevlisi yargılanmıyor, asıl sorumlular yargılanmıyor,” diyerek valinin ve AFAD görevlilerinin yargılanması için gösterdikleri çabayı anlattı. Van-Bayram Otel davasında karar duruşması için 7 Ekim Pazartesi günü Van’da olacaklarını belirtti.
“Önemli olan yargılamanın adil ve etkin yapılması”
Davalardaki gelişmelere ilişkin bilgi vermek üzere söz alan Adalet Arayan İşçi Aileleri’nin gönüllü hukukçularından Erbay Yucak ailelerin “Geç gelen adalet, adalet değildir” sözünü yineledi. Erkan Keleş ve Davutpaşa davalarında benzer süreçlerin yaşandığını ve ikisinde de davanın uzun sürede açılabildiğini; yargılama süreçlerinin tüm davalarda benzer olarak uzatıldığını aktardı. “Önemli olan yargılamanın adil ve etkin yapılması,” diyen Yucak, Davutpaşa davasında idare hukukçusu bilirkişinin duruşmadan bir gün önce istifasına değinerek tepkisini dile getirdi.
17 Haziran’da 7 işçinin atıksu artıma tesisinde metan gazından zehirlenerek hayatını kaybettiği Milas-Güllük’te bilirkişi raporunun geldiğini ve ailelerin savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu aktaran Yucak, raporun “yeterli” olmasına rağmen Cumhuriyet Savcısı’nın davayı açmadığını ve yeni bilirkişi raporu istediğini belirtti. Ayrıca 21 işçinin hayatını kaybettiği Ostim-İvedik patlamalarının ailelerin ve avukatlarının girişimleri sonucunda 9 kişinin daha sanık olarak yargılamaya dahil edildiği davasının 4 Ekim’de görülen duruşmasında bilirkişi raporunun yeniden bilirkişi heyetine gönderildiği belirtildi. 8 maden işçisinin hayatını kaybettiği Zonguldak-Kozlu davasında da bilirkişi raporunun açıklandığı ve yeniden bilirkişi heyetine gönderildiği aktarıldı.
Ailelerin basın açıklamasında dile getirdiği “Geç gelen adalet, adalet değildir” sözüne ek olarak Yucak, “Durumun sadece adaletin süresiyle ilgili değil, usulüyle de ilgili olduğunu” belirtti ve ekledi: “Herkesin buradaki adalet mücadelesini ve duygusunu anlayarak davranması lazım.”
“Çalışan herkes potansiyel olarak iş cinayetine uğrayabilir” diyerek ekledi; “İşverenin feragat ettiği şey işçinin hayatı... İşçinin hayatına saygı göstermesi lazım, bunu ona hatırlatanın da kamu olması lazım, ancak kamu denetim görevlerini yerine getirmiyor. Kamuoyunun görevini yerine getirmeyenleri parmakla göstermesi gerekiyor; üstüne üstlük etkin ve adil olmayan yargılama süreçleri ile karşı karşıyayız...”
Erkan Keleş davasında bir dilekçenin 4 aydır ilgili merciye gitmemesini, Davutpaşa davasında duruşma öncesi son gün bilirkişinin istifasını ve yargılama süreçlerinde yaşanan benzeri durumları belgeleriyle kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceklerini belirten Yucak, “Biz umut etmeyi ve adalet mücadelemizi sürdüreceğiz,” dedi.
Nöbet sonlandırılırken söz alan Selin Erdem’in annesi Hacer Erdem, “Adaleti saraylara koymuşlar çıkarmıyorlar,” dedi. Sinem Emir aileler adına herkesi “başka iş cinayetlerinin olmaması için sürdürdükleri adalet mücadelesinde yanlarında olmaya” davet etti. Bir sonraki Vicdan ve Adalet Nöbeti 3 Kasım 2013 Pazar günü gerçekleştirilecek.
Yorumlar
Yorum Gönder