Konuklarımız Bilgi ve Koç Üniversitelerinden Asistanlar, Konumuz Vakıf Üniversitelerinde Asistan Olmak
İstanbul Bilgi Üniversitesi'nden iki "eğitim asistanı" ve Koç Üniversitesi'nden bir "burslu asistan" arkadaşımız programımızın konuğuydu. Konuklarımız, "mevsimlik işçilik" olarak nitelendirdikleri "eğitim asistanlığı" ve "merdiven altı asistanlık" olarak nitelendirdikleri "burslu asistanlığı" pozisyonlarını, bu pozisyonların "araştırma görevlisi" pozisyonundan farklılıklarını ve İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde yaşanan durumu anlattılar.
Vakıf üniversitelerinde, özlük hakları anlamında oldukça geri olan ve 10 aylık sözleşmelerle güvencesiz çalıştırılan eğitim asistanlarının ve burslu asistanların durumlarını Bilgi Üniversitesi ve Koç Üniversitesi örnekleri üzerinden konuştuğumuz radyo programımızın kaydını aşağıda bulabilirsiniz:
İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde eğitim asistanlarının işten çıkarılması durumuna karşı Bilgi Asistan Dayanışması'nın başlattığı direnişi ve yaşadıkları süreci anlattıkları açıklamayı da dinleyici ve okuyucularımızla paylaşıyoruz:
İstanbul
Bilgi Üniversitesi’nde 2011 yılından itibaren YÖK’e bağlı araştırma görevlisi
kadroları minimuma indirildi ve bu kadrolar yerine sözleşmeli eğitim asistanı
alınmaya başlandı. Bu kadro bürokratik süreçlerin bir kısmını bertaraf ettiği
için daha “özgür” görünüyordu. Ancak özgürlüğün bedeli ağırdı: Eğitim
asistanları Eylül-Haziran arası 10 aylık sözleşme ile çalıştırıldılar,
araştırma görevlisinin maaşına göre neredeyse %30 daha az maaş aldılar.
Hatırlatmakta fayda var, tüm bu süreç 2010 yılındaki sendikalaşma sürecinin
ardından birçok araştırma görevlisinin işten çıkartılmasıyla başladı.
Eğitim
asistanları, araştırma görevlileri ile tamamen aynı akademik işleri yapar.
Radyosunu yeni açanlar için hatırlatalım: Eğitim asistanlarının iş yüklerinin
arasında ders vermek, sınav kağıdı hazırlamak/ okumak, ödev hazırlamak/okumak,
projeleri takip etmek/ değerlendirmek, not girişlerini yapmak, öğrenci
danışmanlığı yapmak, bölümle ilgili genel idari işlerin yapılması ve bir
asistandan beklenen, kayıt altına alınması ya çok zor ya da imkansız olan daha
birçok şey vardır. Bununla beraber, eğitim asistanları akademik kadro
sayılmazlar, mesela indirimli akbil başvurusu yapamazlar.
Haziran sonunda
sözleşmeleri biten eğitim asistanları işsiz bırakıldıkları 2 aylık süre
zarfında maaş almazlar ve SGK primleri yatırılmaz. Eylül ayında buruk bir geri
dönüş yaptıklarında ise, maaşı brüt ücret üzerinden yatırılan tüm çalışanlar
gibi vergi dilimlerine dahil edilirler, bu da maaşlarında yaklaşık %5’lik bir
maddi kayba işaret eder. Belirsiz zam oranları sebebiyle asistanların aldıkları
maaşların hala eşitlenmemiş olduğunu ve maaş seviyelerinin devlette aynı işi
yapan asistanların maaşlarına göre düşük olduğunu da hatırlatalım.
2013
Bahar döneminde Bilgi Asistan Dayanışması’nın gösterdiği çabalar sonucu bu
eşitsiz durum dekan, rektör ve mütevelli heyeti gündemine getirilebildi. 2013
Haziran ayında Bilgi Asistan Dayanışması’nın rektörle yaptığı konuşmada 2013
sonbahar dönemi itibariyle eğitim asistanı kadrolarının aşamalı olarak
kaldırılacağı ve YÖK koşullarını karşılayabildiği ölçüde (ALES, YDS ve
mezuniyet notu ortalamaları) araştırma görevlisi kadrolarına geçirileceği sözü
alındı. Tabii ki bu sözün kesin olmadığının üzerinde duruldu: Asistan olmanın
kazandırdığı en temel becerilerin başında belirsizlik içinde çalışmaya devam
edebilmek gelir.
Nihayetinde,
Eylül ayında halihazırda ALES’den yeterli puanı olan eğitim asistanları
araştırma görevlisi kadrosuna geçirildi. ALES’i olmayan eğitim asistanlarına
ise Aralık ayı içerisinde kadro açılacağı sözü verildi. Buna
rağmen sözü verilen kadrolar açılmadı. Üstelik YÖK kadrosu için gerekli bütün
koşulları sağlayan eğitim
asistanları 2013 Aralık başında kendilerine ulaştırılan sözleşme ile 30
Aralık’ta işten çıkarılacakları bildirildi. Dikkatinizi çekiyoruz: 30 Aralık akademik dönemin sonu değil yıl
sonudur. Bu da Bilgi Üniversitesi idarecilerinin sözleşmeleri hazırlarken
akademik takvime değil ekonomik takvime baktıklarının net bir göstergesidir.
Geç
de olsa bu skandalın farkına varan okul yönetimi en azından güz akademik
dönemini tamamlayalım diye sözleşmeleri bir ay daha uzatma kararı aldı. Çünkü
Ocak ayında yoğun bir sınav takvimi olduğu, sonrasında diğer bir sürü işin yanı
sıra notların girilmesi gerekeceği birilerinin aklına geldi. Rektörle bu sırada
yapılan yazışmalarda tüm eğitim asistanlarının 2014 Ocak sonunda işten
çıkarılacakları ancak yerlerine araştırma görevlisi kadrolarının açılıp
açılmayacağının henüz karara bağlanmadığı öğrenildi. Ancak sürprizler burada
bitmedi. Eğitim asistanları 27 Aralık 2013 tarihinde 2014 Haziran sonuna kadar
çalıştırılacaklarını öğrendiler, oysa iki hafta önce Ocak sonunda işten
çıkarılacakları söylenmişti. İlk başta iyi bir haber gibi gözükse de Haziran
sonunda tekrar işten çıkarılacak olmak ve araştırma görevlisi kadroları ile
ilgili belirsizliğin devam etmesi halihazırda var olan güvencesizlik ve
belirsizlik durumunu arttırmaktan başka bir şey yapmadı.
Anlamıyoruz:
Bu kararları kim alıyor, hangi
kıstaslarla alıyor? Bilgi Üniversitesi’nin ticari ve ekonomik politikaları
nelerdir? 2011’den beri eğitime olan etkileri derinleşerek hissedilen bu
değişimin sonuçlarıyla ilgili bir tek biz mi endişeleniyoruz? Resmi
bilgilendirmeler, ancak son dakikada yapılıyor: Dolayısıyla “de facto” olarak
bir dayatmaya dönüşüyor. Acaba tüm bunları üniversitede “akademik girişimcilik”
dışında tartışmamız mümkün değil midir? Bir “mütevelli heyeti” sözü geçip
duruyor, bu kimselerin üniversite yönetimi rolündeki görevleri akademik
kadroların önünde midir? Zira asistanların sözleşmelerini birkaç ay uzatarak bu
yaz da maaş vermemeyi hesaplarken, kimi düşündüğünüzden pek emin değiliz. Her
bölümde bir asistanın dahi işten çıkarılmasının dengeleri alt üst edeceğini
görmemek bu üniversitenin hangi akademik ya da idari pozisyonunda mümkün
oluyor, merak ediyoruz. Bölümlerin geçen akademik yılın sonunda talep ettiği,
çoğunun ilan metinlerini bile hazırladığı ve rektörlüğe gönderdiği araştırma
görevlisi kadroları neden hala açılmıyor, merak ediyoruz.
Kısacası
akademide kış bitmiyor! Eğitim asistanları, araştırma görevlisi olmak için
çalışırken, bir karar değişikliğiyle Ocak sonunda işsiz kalacaklardı. Haziran’a
kadar yine birlikte olacağımız için mutluyuz, ama yazın çalıştırılmayacağımızı
biliyoruz. Peki, Eylül’de burada olacak mıyız? İşte onu ne biz biliyoruz, ne de
bu üniversitenin diğer akademik ya da idari kadroları... Unutulmaması gereken
şu, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde bugün asistan fazlası değil eksiği var ve
asistanlar, üniversitedeki iş yükleri nedeniyle, istihdam edilmelerinin temel
sebebi olan akademik çalışmalarına odaklanamıyor. Bir an evvel, demokratik bir
İstanbul Bilgi Üniversitesi için tüm bileşenlerin karar mekanizmalarında temsil
edildiği gerçekçi ve eşitlikçi kurullar oluşturulmalı, akademik, idari ve
hizmet personelinin iş güvencesi garanti altına alınmalıdır.
Talebimiz Nedir?
Öncelikle
şunu netleştirelim: 10 aylık eğitim
asistanlığı statüsü üniversite tarafından dayatılan ve yasal olmayan bir
statüdür. Amerika’dan ithal edilen bu statü asistanlara yazın maaş vermemek,
güvencesiz bir şekilde iş kaybetme korkusu ile çalışmalarını, verilen her işe
boyun eğmelerini sağlamak ve örgütlenmelerini engellemek gibi kapitalist
çıkarlar ve kâr üzerine inşa edilmiştir.
4857
sayılı iş kanuna göre asli faaliyeti eğitim olan bir kurumda eğitim çalışanları
belirli süreli iş sözleşmeleri ile çalıştırılamazlar ve belirli süreli iş
sözleşmeleri birden fazla üst üste yapılamaz. Halbuki Bilgi Üniversitesinde bu kanunsuz sözleşmeler eğitim asistanlarına
2011’den beri 3 seferdir üst üste imzalatılmakta.
Sonuç
olarak, bizim asistanlar olarak birincil talebimiz yasal olmayan bu statünün şu
anda istihdam edilen hiçbir eğitim asistanının zarar görmeyeceği bir şekilde
bir an önce kaldırılmasıdır. Haziran sonunda sözleşmelerin bitmesi ile tekrar
işsiz kalacak olan eğitim asistanları için haziran gelmeden, bir an önce
araştırma görevlisi kadrolarının açılmasını ve aynı sayıda kişinin daha fazla geç
kalınmadan istihdam edilmesini beklemekteyiz.
BİLGİ ASİSTAN
DAYANIŞMASI
bilgiasistandayanismasi@gmail.com
twitter.com/bilgiasistanbirligi
facebook.com/bilgiasistandayanismasi
Yorumlar
Yorum Gönder